sema kaygusuz

henüz popüler kültüre düşmeyen güzide edebiyatçılarımızdan. gerek ulusal gerek de uluslararası birçok ödül almıştır öykü kitaplarıyla, ayrıca kimi romanları son yıllarda başka dillere de çevrilmiştir. elif şafak'dan çok daha fazlası ve tek eksiği ise reklamını yapmayan mütevazi bir insan olması sanırım. doyma noktası, sandık lekesi, yere düşen dualar, yüzünde bir yer ve barbarın kahkahası eserlerinden bazılarıdır.

1972 doğumlu yazar. (bkz: bergen (film)) senaryosu kendisine ait. şimdi de bu moda oldu. her yazar gidip bir film senaryosu yazıyor. mesela yakın dönemde hakan günday da müslüm filminin senaryosunu yazmıştı. *** kalıbımı koyarım, hem hakan'dan hem de sema'dan daha çok arabesk'e bu şarkıcıların hayat hikayesine hakimimdir ama ne bileyim abi, en büyük nasihatlerinden biri "hayat hikayemi film olarak çekmeyin" diyen birinin hayatını sırf ona saygıdan filme çekmezsin. yine, ömrü gerçek anlamda koca bir trajediden ibaret olan bir kadının acılarını kullanıp bir dünya para kazanmazsın. *** şahidim allah'tır, bir ara ciddi ciddi deniz gezmiş senaryosu yazacaktım. gerekirse ömrümün kalanını o yolda harcayıp iyi bir dizi ya da film senaryosu kaleme alacaktım. vazgeçtim. zira o gün olmasa da, şu gün, şu kafayla biliyorum: eğer öyle yapsaydım, bir hiç uğruna dar ağacında sallanan o insana ve onun değerlerine ayıp edecektim. kazanacağım tüm parayı fakire fukaraya dağıtsam bile. çünkü bazı şeyler hep öyle kalmalıdır. buna bergen'in ya da müslüm gürses'in hayat hikayesi de dahildir. bir şeyi de metaya dönüştürmeden tadından bırakın be. ayıptır.